yükleniyor...
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar adlı altıncı bölümün 105. maddesinde düzenlenmiştir. Bu kanuni düzenlemeyle kişinin vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği taşımayan cinsel davranışlarla gerçekleştirilen ve cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak eylemler suç olarak düzenlenmiştir.
-Cinsel taciz suçu, Türk Ceza Kanunun “cinsel dokunulmaza karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olduğundan bu suçla korunan hukuksal yarar kişinin cinsel özgürlüğüdür. Bunun yanı sıra cinsel saldırı suçu, cinsel istismar suçu, ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda da olduğu gibi mağdurun cinsel, ruhsal ve bedensel bütünlüğününde korunmasının amaçlandığından söz etmemiz mümkündür.
-Cinsel taciz suçunda fail açısından herhangi bir özellik aranmadığından dolayı kadın veya erkek herkes bu suçun faili olabilecektir. Ayrıca fail ve mağdur ayrı cinsiyette olması da gerekmemektedir. Farklı bir ifadeyle erkek fail bu suçu erkek ya da kadın mağdura karşı işleyebileceği gibi kadın fail kadın ya da erkeğe karşı da bu suçu işleyebilir. Eşler açısından ise ayrı bir düzenleme olmadığından bu suçun faili ya da mağduru olamayacaktır. Cinsel taciz suçu fail açısından herhangi bir özellik aramamasına karşın mağdur ile fail arasında aile ilişkisi bulunması ya da vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişi olması durumunda cezada artırıma gidilecektir.
-Cinsel taciz suçunun mağduru erkek veya kadın herhangi bir kişi olabilir. Cinsel taciz suçunun failinde olduğu gibi mağdur açısından da kanun koyucu herhangi bir özellik aramamıştır. Aynı şekilde suç farklı veya aynı cinsten kişilere karşı işlenebilir. Bunun yanı sıra çocuk da cinsel taciz suçunun mağduru olabilmektedir. Nitekim cinsel istismar suçunda da belirttiğimiz üzere çocuğun vücuduna temas içermeyen, TCK madde 103 kapsamında olmayan ve cinsel amaçlı rahatsız edicilik özelliği gösteren eylemlerin çocuklara karşı işlenmesi durumunda cinsel taciz suçu oluşacak, maddenin birinci fıkrasında belirtildiği üzere cezada artırım yoluna gidilecektir.
-Cinsel taciz suçunun maddi unsurunu “bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz etmek” eylemi oluşturmaktadır. Suçun genel açıklamalarında da dile getirdiğimiz üzere cinsel taciz kanun koyucu tarafından tanımlanmamış olmakla birlikte maddenin gerekçesinde; kişinin vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği taşımayan cinsel davranışlarla gerçekleştirilen ve cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesi cinsel taciz olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere vücut dokunulmazlığını ihlal niteliği taşımayan ve mağdurda rahatsızlık yaratan bir boyuta ulaşan her türlü cinsel davranış cinsel taciz kapsamı içerisinde değerlendirilmektedir. Ancak burada cinsel taciz ile cinsel saldırı suçunu ve kavramlarını ayırmak gerekmektedir. Nitekim TCK’nın 102’nci maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunda fail mağdura yönelik olarak fiziksel temasta bulunmakta yani cinsel dokunulmazlığını ihlali aramaktadır.
-Cinsel taciz suçunda failin mağdura yönelik olarak fiziksel temas olmadan cinsel amaçlı rahatsız edici eylemlerde bulunması aranmaktadır. Cinsel tacizin mağduru rahatsız edici nitelikte olması yeterli ve gerekli olup rahatsız edici olmayan ve cinsel içerikli olmayan sözler ve hitaplar bu suçu oluşturmayacaktır.
-Cinsel Taciz suçunun maddi unsuru cinsel taciz eylemi olduğunu dile getirmiştik. Bu kapsamda Cinsel taciz suçunu oluşturan eylemi açısından serbest hareketli bir suç olduğunu ifade etmek yerinde olacaktır. Kısacası failin mağdura yönelik olarak gerçekleştirdiği eylem hareket, söz, yazı veya herhangi bir davranış olabilir. Örneğin; laf atmak, cinsel ilişki teklifi, cinsel içerikli yazılar ya da mesajlar yazmak, cinsel organını teşhir etmek, ıslık çalmak, el-kol hareketi yapmak cinsel taciz suçunu oluşturan eylemler olarak sayılabilir. Ancak unutmamak gerekir ki failin eylemleri vücuda temas şeklinde olmamalıdır. Aksi durumda somut olaya göre göre cinsel saldırı ya da cinsel istismar suçları meydana gelecektir. Son olarak cinsel taciz suçunu oluşturan eylemin belirli bir yoğunluğa ve sürekliliğe ulaşması gerekmemekte olup hareket ani ve tek bir eylemlede yapılması cinsel taciz suçunu oluşturacaktır.
Kişiye arkadaşlık teklif etmek, sevgililik teklif etmek, adının, yaşının, nerede oturduğunun, sevgilisi olup olmadığının sorulması cinsel taciz suçunu oluşturmamaktadır.
-Cinsel taciz suçunun oluşabilmesi failin eylemlerinin cinsel amaçlı olması gerekmekle birlikte failin kasten bu eylemleri yerine getirmiş olması gerekmektedir. Kısacası fail kişilerin cinsel bakımdan rahatsız olacağı hareketleri bilerek ve isteyerek yapması durumunda cinsel taciz suçu oluşacaktır.
-Cinsel taciz suçunun oluşup oluşmadığı hususunda failin kastı önemli olup eğer fail cinsel amaçla değil de rahatsızlık verme ya da hakaret amaçlı yapmışsa “kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu” ya da “hakaret” suçu oluşacaktır.
-Nitekim fail mağdura yönelik sırf rahatsızlık vermek amacıyla mesaj göndermesi ya da sık sık telefonla araması kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturacaktır. Bunun gibi kavga sırasında cinsel içerikli sözlerin söylenmesi veya cinsel çağrışımlı el-kol hareketlerinin yapılması yine cinsel taciz suçunu değil “hakaret” suçunu oluşturacaktır.
-Türk Ceza Kanunun “cinsel taciz” başlıklı 105’inci maddesinin birinci fıkrasında “bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz etmek” şeklindeki düzenleme suçun basit halinin tanımı olup eylemin soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine tabi kılınmıştır. Cinsel tacizin tanımını suçun maddi unsurunda yapmış olduğumuzdan dolayı tekrara düşmemek adına yeniden açıklamada bulunmayacağız.
-Türk Ceza Kanunun 105’inci maddesinin birinci fıkrasında cinsel taciz suçunun basit hali ve çocuklara yönelik işlenmesi durumu düzenlenmiş olup maddenin diğer fıkrasında ise suçun nitelikli hallerine ve cezayı ağırlatan unsurlara yer verilmiştir. Suçun nitelikli hallerini fail ile mağdur arasındaki kişisel ilişkin kaynaklı haller, aynı iş yerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanmasından kaynaklı haller, iletişim araçlarının sağladığı kolaylıktan kaynaklı haller ve suçun teşhir suretiyle işlenmesi ile netice sebebiyle ağırlaşması hali olarak beş ana başlık altında inceleyebiliriz. Cinsel taciz suçunun nitelikli halinde cezanın alt sınırı bir yılın altında olamayacaktır.
-Cinsel taciz suçunda hukuka aykırılık unsuru, eyleme gösterilen rızanın varlığı ile bu rızanın geçerli olup olmadığı konusunda ayrıma gidilerek belirlenebilir. Nitekim mağdurun rızası hukuka aykırılığı ortadan kaldıracak olup rızanın geçerliliği başka bir ifadeyle rızada mağdurun iradesinin sakatlanıp sakatlanmadığı ve rızanın kapsamı geçerliliği hususu da ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
-Cinsel taciz suçu salt hareket suçu olduğundan yani suçun tamamlanması için netice aranmadığından dolayı teşebbüsün varlığı icra hareketlerinin kısımlara bölünür olup olmadığına bağlı olarak belirlenir. Buna göre failin suçun kanuni tanımındaki eylemleri yapma kastıyla icrai hareketlere başlayıp da elinde olmayan nedenlerle bu eylemleri tamamlayamamışsa cinsel taciz suçuna teşebbüsten dolayı cezalandırılacaktır. Ancak unutmamak gerekir ki, cinsel taciz suçunda failin eylemlerinin rahatsızlık boyutuna varma kıstası arandığından fail eylemine başlamış olup da mağdur açısından rahatsız edici boyuta ulaştıktan sonra eylemlerine devam etmiş olamasa da ya da gönüllü olarak vazgeçmiş olsa da suç tamamlanmış olacağından teşebbüsten cezalandırılmayacaktır.
-Cinsel Taciz suçunun şikayet süresi diğer bir ifadeyle cinsel taciz suçunda zamanaşımı konusu diğer suç tiplerinde olduğu gibi suçun şikayete tabi olup olmamasına bağlı olarak değişmektedir. Nitekim ceza hukukumuzda düzenlenen suçlar şikayete tabi olan veya şikayete tabi olmayan suçlar olarak ikili bir ayrıma gidilmiş şikayete tabi suçların soruşturulması mağdurun şikayetine bağlanmış şikayete tabi olmayan suçlar ise kişinin şikayeti olmasa dahi adli birimlerce durumun ihbar ya da farklı bir şekilde öğrenilmesi ile şikayet şartı aranmadan soruşturmanın başlayacağı şeklinde düzenlenmiştir. Bu açıklamalar ışığında cinsel taciz suçunun; birinci fıkrasında düzenlenen basit hali şikayete tabi olup ikinci fıkrasında düzenlenen hali ise şikayete tabi değildir.
-Suçun şikayete tabi halinde suçun işlenildiği ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi içerisinde kolluk kuvvetlerine ya da savcılığa şikayet edilmesi gerekmektedir. Cinsel taciz suçunun basit hali şikayete tabi olduğundan mağdurun soruşturma aşamasında şikayetinden vazgeçmesi durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek dosya kapatılabileceği gibi kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçilmesi durumunda düşme kararı verilerek dosya işlemden kaldırılır.
-Türk Ceza Kanunun 105’inci maddesinde cinsel taciz suçu iki fıkra halinde düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında suçun basit hali, ikinci fıkrasında ise nitelikli hali hali düzenlenerek basit haline göre ceza miktarında artırıma gidilmiştir. Buna göre;
Basit Cinsel Taciz Suçunun cezası yani bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına hükmedilmektedir. Basit cinsel taciz suçuna vücut veren eylemin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde ise ceza miktarı altı aydan üç yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir. (TCK md.105/1)
-Nitelikli Cinsel Taciz Suçunun cezası ise birinci maddede belirlenen cezaya yarı oranında artırım yapılarak belirlenecektir. Ancak mağdur cinsel taciz eylemi sebebiyle işi bırakmak, okuldan ayrılmak ya da ailesinden ayrılmak zorunda kalmışsa verilecek ceza bir yıldan az olmayacaktır.
-Adli Para Cezası mahkemeler tarafından hükmedilen para cezası olup doğrudan hükmedilebileceği gibi seçenek yaptırım olarak adli para cezası da verilebilmektedir. Bunun yanı sıra eğer koşulları uygunsa hapis cezası adli para cezasına çevrilebilmekte ayrıca kanunda suçun cezası hem hapis cezası hem de adli para cezası olarak düzenlenebilmektedir. Bu kapsamda adli para cezasına çevirme; kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezalarına alternatif bir yaptırım olarak düzenlenmiştir. Cinsel Taciz Suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanununun 105’inci maddesinin gerek basit hali gerekse nitelikli halinde neticeten verilen hapis cezasının Adli Para Cezasına Çevirme imkanı bulunmaktadır.
-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu; sanığın üzerine atılı suçtan dolayı yapılan yargılama neticesinde hükmedilen cezanın, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması ve diğer koşulların varlığı halinde açıklanmayarak sanığın 5 yıl boyunca denetimli serbestliğe tabi tutulmasıdır. Cinsel taciz suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararının uygulanıp uygulanamayacağı yargılama neticesinde verilecek hapis cezası süresine ve kanunun aradığı diğer koşulların varlığının değerlendirilmesine bağlı olduğundan ve cinsel taciz suçundan dolayı verilen cezanın açıklanmasının geri bırakılması mümkündür.
-Ceza Hukuk kapsamında uzlaştırma; şikayete bağlı olan suçlar ve bunlarla birlikte kanunda tek tek sayılan suçların, fail ve mağdurlarını bir araya getirerek ceza mahkumiyeti sonucuna ulaşmadan dosyanın kapatılmasını amaçlayan bir kurumdur. Uzlaştırma sırasında fail ve mağdur karşılıklı anlaşma sağlarsa, dosya soruşturma aşamasındaysa takipsizlik, kovuşturma aşamasındaysa düşme kararı verilerek kapatılmaktadır. Uzlaşma kurumunun tanımında her ne kadar şikayete bağlı suçlarda uzlaşmanın mümkün olduğu dile getirilmiş olsa da CMK 253/3’üncü maddesi gereği cinsel suçlarda ve dolayısıla cinsel taciz suçunun gerek basit hali gerekse nitelikli hallerinde uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
-Türk Ceza Kanunun 105’inci maddesinin birinci fıkrasında cinsel taciz suçunun basit hali ikinci fıkrasında ise cinsel taciz suçunun nitelikli hali düzenlenmiştir. Suçun basit hali şikayete bağlı suçlar kategorisinde olup mağdurun şikayeti ile nitelikli halinde ise şikayete tabi olmadığından re’sen savcılık tarafından yapılan soruşturma neticesinde iddianamenin kabulü ile kovuşturmaya başlanacaktır. Cinsel taciz suçunda görevli mahkeme suçun işlendiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesidir.
-Cinsel taciz suçunun ister basit hali isterse maddede sayılan diğer hallerinde olsun mağdur maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilme hakkına sahiptir. Mağdurun uğramış olduğu maddi zararın somut olarak tespiti ile Maddi tazminat belirlenecek olup manevi tazminat miktarınının belirlenmesi için somut olayın kişi üzerinde bıraktığı elem, keder, üzüntü, psikolojik etki gibi bir çok husus değerlendirilerek manevi zarar tespit edilecektir. Bu kapsamda yapılan yargılama neticesinde cinsel taciz suçundan yargılanan sanık hakkında hükmedilen cezanın yanı sıra maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmek için alanında uzman tazminat davası avukatı olan tarafımızın yardımıyla hukuk mahkemelerinde dava açması gerektiğini tavsiye etmekteyiz
BİZİMLE İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN BURAYA TIKLAYABİLİRSİNİZ